Sarışın bir hatun eski okulunu ziyaret etmiş. Spor salonunun duvarlarında eskiden oyuncusu olduğu basket takımının fotoğrafları varmış. Fotoğrafları incelerken birden;
– Yaa niye hep bir puan farkla kaybetmişler 77-78, 78-79, 79-80.
Sarışın bir hatun eski okulunu ziyaret etmiş. Spor salonunun duvarlarında eskiden oyuncusu olduğu basket takımının fotoğrafları varmış. Fotoğrafları incelerken birden;
– Yaa niye hep bir puan farkla kaybetmişler 77-78, 78-79, 79-80.
Bir zamanlar, yemyeşil çayırların ortasında, rengârenk çiçeklerin açtığı bir ormanda üç yavru tavşan yaşarmış: Pamuk, Zıpzıp ve Minnoş. Bu üç kardeş, anneleriyle…
Bir varmış bir yokmuş… Uçsuz bucaksız tepelerin ardında, gökyüzünün en mavi olduğu yerde, rengârenk çiçeklerin her mevsim açtığı, hayvanların dostça yaşadığı kocaman…
Alpler’in yamaçlarında bir sabah güneşi gülümseyerek dağları aydınlatırken, Heidi büyükbabasının kulübesinden dışarı fırladı. Üzerinde çiçek desenli elbisesi, ayaklarında keçi derisinden yapılmış küçük…
Uzak bir diyarda, Shire’dan çok da uzak olmayan, Çiçektepesi adında küçücük ama çok güzel bir köy vardı. Bu köyde, minik bir hobbit…
Bir zamanlar, rüzgarın fısıltı gibi estiği, kuşların gökyüzünde dans ettiği, sevimli bir kasabada yaşayan Elif adında yedi yaşında meraklı mı meraklı bir…
Uzak diyarlarda, güneşin altın gibi parladığı, çiçeklerin neşeyle açtığı, hayvanların barış içinde yaşadığı bir ormanda bir krallık vardı. Bu krallığın başında, tüm…