Imam ve Bekci Fıkrası

Eklenme Tarihi: – Yazar: Mine Kaya – Kategorisi: Fıkra Oku

Kasabanın birisinde çapkınlıklarıyla ünlü imam ve bekçi varmış. O kadar zampara imişler ki, uçan dişi sineği bile götürüyorlarmış. Bir gün kasabaya, mesleğinin baharında genç, idealist bir doktor bey atanmış. Genç doktor, hem yakışıklı hem de çok parlak kız gibi bir şeymiş.

Doktoru gören bekçi ile imam, birbirleriyle iddiaya girmişler. Doktoru önce kim götürürse iddiayı o kazanacakmış. Günlerden bir gün, akşam üzeri kasabanın bekçisi doktorun muayenehanesine gitmiş. Doktora rahatsızlığını söylemiş. Doktor, bekçinin üzerini çıkartıp, sedyeye uzanmasını söylemiş. Bekçiyi muayene etmeye başlamış. Elini bekçinin sırtına ve göğsüne sürerken bekçi doktorun elini nazikçe tutmuş;

BEKÇı:”Doktor bey sana birsey söylemek istiyorum”

DOKTOR:”Söyle bakalım”

BEKÇı:”Ben senden hoşlanıyorum. Mümkünse seni birkere yapmak istiyorum”

DOKTOR:”Hay hay neden olmasın. Biz hastalarımızın her türlü ihtiyacını karşılamak için görev yapıyoruz.”

DOKTOR:”Yalnız, şimdi akşam üzeridir, insanlar işten çıkmıstır, muayenehaneme uğrayabilirler, sen şu pencereden bir bak bakayim sokak sakin mi, yakalanmayalım.” der.

Pencereler yukarıya doğru açılıp alttan mandallanan pencerelerdenmış. Bekçi pencereyi yukarıya doğru kaldırıp başını dişarı çıkartıp sokağa bakmaya başlamış. Tam bu sırada doktor pencerenin mandalını çevirerek pencereyi kapatmiş ve bekçinin başı dışarıda kalacak şekilde bekçi sıkışmış. Doktor bekçinin arkasına geçip pantolonunu indirmiş ve başlamış gidip gelmeye. Doktor gidip geldikçe bekçinin ağzındaki düdük “düüürt düüürt” diye ötüyormuş. Tam bu sırada sokaktan geçmekte olan imam efendi;

ıMAM:”Hayırdır bekçi efendi, o pencerede ne işin var”

BEKÇı:”Bakıyorum asayiş berkemal mi?”

ıMAM:”Sen onu benim külahıma anlat. Ben dün gece sabaha kadar o pencerede ezan okudum” demiş.

Bu yazıyı paylaşabilirsin:

Diğer İçeriklerimiz

Paw Patrol Masalı

Adventure Bay kasabasında güneşli bir sabah başlamıştı. Ryder, Paw Patrol köpekleriyle birlikte merkezde toplantı yapıyordu. Hepsi neşeli ve enerjik görünüyordu ama o…

Horoz Masalı (2)

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil dağların eteklerine kurulmuş, cıvıl cıvıl bir köy varmış. Bu köyün adı…

Çuf Çuf Tren Masalı

Bir zamanlar, yeşil dağların arasında, kırmızı çatılı bir istasyonun yanında yaşayan sevimli bir tren vardı. Adı Çuf Çuf’tu. Gövdesi mavi, bacası sarı,…

Taş Çorbası Masalı

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yüksek dağların ardında, küçük, unutulmuş bir köy varmış. Bu köy öyle sessiz, öyle durgunmuş ki kuşlar…

Tazmanya Canavarı Masalı

Yemyeşil ormanlarla çevrili, gökyüzü masmavi, kuş cıvıltılarıyla dolu bir ülkede, Tazmanya adasında yaşayan yalnız bir canavar varmış. Adı Tornado’ymuş. Evet, tahmin ettiğiniz…

Boğa Ferdinand Masalı

Bir zamanlar, İspanya’nın sıcak güneşinin altında uzanan yemyeşil bir köyde, diğer tüm boğalardan farklı bir boğa yaşardı. Adı Ferdinand’dı. Diğer boğalar gibi…