Belediyeye şoför alınacakmış, hiç Karadenizli almamışlar. Sebebi sorulunca: Bizim otobüsler kalabalık olur , sıkışın diye bağırmak gerekir. Doğru
söyleyebilen bir Karadenizli bulamadık.
Belediyeye şoför alınacakmış, hiç Karadenizli almamışlar. Sebebi sorulunca: Bizim otobüsler kalabalık olur , sıkışın diye bağırmak gerekir. Doğru
söyleyebilen bir Karadenizli bulamadık.
Şekerden dağların ardında, Vanilya Vadisi’nin tam ortasında, Renkli Camdan Fırın adında sihirli bir dükkân varmış. Bu dükkânda, herkesin sevdiği yaşlı bir fırıncı…
Bir zamanlar, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda, sessiz ve rüzgârlı bir sonbahar sabahıydı. Altın sarısı yapraklar, Kara Göl’ün etrafında dans ediyor; öğrenciler,…
Kuzey Denizi’nin soğuk ama huzur dolu sularında, ince buz kristallerinin altında oynayan neşeli bir fok balığı yaşardı. Adı Fin’di. Gri sırtı, beyaz…
Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın derinliklerinde minik bir tırtıl yaşarmış. Adı Tito’ymuş. Tito diğer tırtıllardan biraz farklıymış. Karnı diğerleri gibi çizgili değilmiş…
Bir zamanlar Renkler Diyarı’nın tam ortasında, masmavi gökyüzünün altında ve papatyalarla bezenmiş yemyeşil bir vadide küçük bir uğur böceği yaşardı. Adı Luna’ydı.…
Bir zamanlar, uzak mı uzak, sislerin hiç dağılmadığı, ormanların fısıltılarla dolu olduğu Gümüşgece Vadisi adında bir yer vardı. Bu vadide, güneşi pek…