Sünger Bob Masalı

Bir zamanlar, denizin derinliklerinde yer alan Bikinibottom kasabasında, her zamanki gibi güneşli ve köpüklü bir sabah başlıyordu. Sünger Bob, ananas şeklindeki evinden neşeyle dışarı fırladı. Üzerinde her zamanki kare pantolonu, gözlerinde heyecan parıltıları vardı.
"Yeni bir gün, yeni maceralar!" diye bağırdı, komşusu Patrick’in evine doğru zıplayarak.
Patrick, kaya şeklindeki evinin önünde uyukluyordu. Sünger Bob’un sesini duyunca gözlerini ovuşturdu.
"Ne oldu Sünger Bob? Sabah mı oldu yine?"
"Evet dostum! Ve bugün özel bir gün! Bay Krabs’ın doğum günü!"
"Ooo... O zaman pasta var mı?"
"Pasta mı? Belki! Ama ben asıl ona sürpriz olarak dev bir neşe balonu hazırladım!"
Patrick gözlerini kocaman açtı.
"NEŞE BALONU MU? O DA NE?"
"İçinde neşe sesleri olan, gülücük dolu, ışıklı bir balon! Ona baktıkça mutlu oluyorsun!"
İkili kıkırdayarak Krusty Krab’a doğru yola koyuldu. Fakat balonun olduğu kutuyu almak için Sünger Bob önce evine uğramak istedi. Fakat eve vardığında...
"HAYIR!!!" diye çığlık attı.
Kutunun içi boştu.
Neşe balonu... KAYBOLMUŞTU!
Patrick yanına geldi.
"Belki de... balon sıkıldı ve kendi başına gitti?"
Sünger Bob’un yüzü düştü. Gözlerinden bir damla yaş süzüldü.
"O balon benim mutluluğumdu Patrick... Bay Krabs’ın gülümsemesini görmek istiyordum..."
O anda, kapıdan içeri küçük bir not uçtu. Üzerinde denizanası şeklinde bir damga vardı. Sünger Bob heyecanla notu okudu:
“Neşe, sahiplenilmez. Ama kaybolursa, onu bulmak için içindeki gerçek neşeyi kullanman gerekir. İlk ipucu: Denizanalarının Dans Ormanı’nda.”
"Bu bir ipucu!" diye bağırdı Sünger Bob. "Belki biri balonu aldı ve bir oyun başlattı!"
Patrick kafasını kaşıdı.
"Ya da balon bir hazineye dönüştü ve ipuçları onun haritası!"
Ve böylece ikili, neşe balonunun peşine düştü. İlk durakları, mercanlarla çevrili, ışıl ışıl Denizanalarının Dans Ormanı'ydı. Renkli denizanaları, müzik eşliğinde havada süzülüyordu.
"Ooo... bu yer sihirli gibi!" dedi Patrick.
Sünger Bob bir ağacın altında başka bir not buldu.
“Neşeyi paylaşan, karanlığı aydınlatır. İkinci ipucu: Ağlayan Kaya’nın gözyaşlarında.”
Sünger Bob bir an duraksadı.
"Ağlayan Kaya... Orası çok uzak!"
"Ama imkânsız değil!" dedi Patrick, gözlerinde cesaretle. "Sen her şeyi yaparsın, Sünger Bob!"
İkili yola çıktı. Yol boyunca deniz çakallarıyla yarıştılar, bir mürekkep fırtınasından kaçtılar ve sonunda Ağlayan Kaya’ya vardılar. Gerçekten de, kayalardan damla damla tuzlu su akıyordu. Sünger Bob yaklaşarak kayaya dokundu.
"Neden ağlıyorsun Kaya?"
Birden kayanın içinden kederli bir ses geldi.
"Ben yalnızım... Eskiden yanımda martı balıkları uçuşurdu... Şimdi kimse uğramıyor..."
Sünger Bob, elini kayanın üzerinde tuttu.
"Yalnız değilsin... Biz buradayız."
Patrick yanına geldi ve kayanın üstüne bir deniz çiçeği koydu.
"Sana bir arkadaş getirdik!"
Kaya hafifçe parladı ve üçüncü ipucu ortaya çıktı:
“Neşeyi koruyan, kalbindeki çocuğu unutmaz. Son durak: Unutulan Çocukluk Mağarası.”
İkili yeniden yola koyuldu. Bu sefer daha kararlıydılar. Mağara, sarkıtlar ve deniz anılarıyla doluydu. Her taş, çocukluk kahkahalarıyla çınlıyordu. Sünger Bob bir oyuncağını hatırladı: küçük bir deniz salyangozu peluşu.
"Gary bana bu peluşu vermişti..." dedi gözleri dolarak.
Birden mağaranın tam ortasında dev bir balon belirdi. Renkli, ışıklı ve kalp şeklindeydi. İçinden bir ses yankılandı:
"Sünger Bob... bu yolculukta gerçek neşeyi öğrendin. O sadece bir hediye değil, bir duygudur. Paylaşıldıkça büyür."
Patrick gözlerini ovuşturdu.
"B-Balon... konuşuyor mu?"
Balon, hafifçe uçarak Sünger Bob’un etrafında döndü ve sonra yavaşça onun ellerine kondu.
"Neşeyi başkasında görmek için önce kendi içindekini fark etmen gerekiyordu."
Sünger Bob gülümsedi. Gözyaşları mutluluktandı bu sefer.
"Teşekkür ederim... Bu yolculukta sadece balonumu değil, kendimi de buldum."
Patrick gözlerini kocaman açtı.
"Ben de bir şey buldum! Balık krakeri!"
İkili kahkahalarla Krusty Krab’a döndü. Bay Krabs onları görünce gözlerini kocaman açtı.
"Ooo! Bu nasıl balon böyle? Altın mı saçıyor?"
Sünger Bob balonu ona uzattı.
"Doğum günün kutlu olsun Bay Krabs! Bu sadece bir balon değil... bu, birlikte geçirdiğimiz zamanların bir yansıması!"
Bay Krabs gözlüğünü sildi.
"Gözümden bir yosun kaçtı... Yoksa duygulandım mı ne?"
O gün Bikinibottom’da herkes gülümsedi. Neşe balonu gökyüzünde süzülürken, kasabanın üstü kahkahayla doldu.
Ve Sünger Bob anladı ki, gerçek mutluluk bir balonda değil, paylaşılan anılarda gizliydi.
"Haydi Patrick, yeni bir maceraya var mısın?"
"Yalnız kraker alabilir miyiz önce?"
İkili el ele tutuşarak uzaklaştı. Deniz onların hikâyesini usulca dalgalarla fısıldarken, neşe balonu gökyüzünde sonsuz bir kahkaha gibi parlıyordu.